Nötrofil miktarının normalden fazla olmasıdır. Üç şekilde gelişir.
1- Nötrofil üretiminin artması ve/veya kemik iliğinden salınımının artması
2- Kandan dokular içine nötrofil hareketlerinin azalması
3- MNP’dan CNP’a nötrofillerin net hareketi Lökositozis genellikle nötrofili ile sinonimdir. Diğer hücre tiplerinin lökosit sayısı üzerine etkileri çok azdır .
Sola kayma: Kanda olgun olmayan (band, genç) nötrofilin artışı anlamına gelir. Depolanmış nötrofil havuzunun boşalması ve hala nötrofile ihtiyaç duyulması ile band nötrofil salınır.
Rejeneratif sola kayma: Olgun olmayan nötrofil sayısı %3-5’den fazladır, fakat olgun olmayan nötrofil sayısı olgun nötrofil sayısını geçmez. Lökositosiz vardır. Akut bakteri enfeksiyonu, doku hasarı, yangı, rejeneratif anemi, dirofilariosis rejeneratif sola kaymaya neden olabilir.
Dejeneratif sola kayma: Olgun olmayan nötrofil sayısı %5’in üzerindedir ve olgun nötrofil sayısını geçer. Artan nötrofil ihtiyacının karşılanamaması anlamına gelir. Şiddetli hastalık göstergesi, piyotoraks, septik peritonitis, piyometra, bakteriyel pnömoni dejeneratif sola kaymaya neden olabilir.
Sağa kayma: Dolaşımdan dokuya nötrofil çıkışı azaldığında görülür. En büyük sebebi endojen kortizol ya da ekzojen olarak kortikosteroid uygulamalarıdır. Olgun nötrofili ve şekil değişiklikleri (segment artışı-hipersegmentasyon ve piknozis) vardır. Normalde bu şekil değişiklikleri nötrofil dokuya çıktığı zaman gözlenir. Dolaşım kanında gözlenmeleri olgun nötrofillerin daha uzun süre kanda kaldığını gösterir. Bu şekil değişiklikleri kan bekletilince de gelişebileceğinden dolayı frotinin taze kandan hazırlandığından emin olunmalıdır.
Band nötrofil ile birlikte erişkin nötrofili varsa, sola kayma rejeneratif olarak isimlendirilir. Aynı zamanda stres ve egzersizde şekillenen lökositozisin büyüklüğü, yangısal olandaki kadar büyük olmadığından, lökosit sayısındaki aşırı artış yangıyı gösterebilir. Bu göstergelerin yokluğunda gerçek lenfosit sayımı faydalıdır. Lenfopeni genellikle endojen (stres) ve ekzojen glikokortikoid etki gösterir. Lenfositozisle birlikte geçici lökositozis epinefrin veya egzersizin etkisini gösterir. Bu bozuklukların kombinasyonu da yaygındır (örneğin yangı ve stres). Hafif değişiklikler mevcut olduğunda (örneğin hafif lökositozisde az veya hiç sola kayma olmazken, kronik yangının olması) lökositozisin spesifik nedeni çoğunlukla belirlenemez .
Nedenleri:
1- Psikolojik nötrofili: Kedilerde önemlidir. Stres, korku, egzersiz, heyecan, adrenalin gibi faktörlerdir. MNP’den ayrılarak dolaşıma nötrofilin katılması ile gerçekleşir. Sola kayma yoktur, lenfositozis görülür.
2- Stress/ steroid nötrofilisi: Endojen kortizol veya ekzojen kortikosteroid nötrofilleri üretir. Sola kayma yoktur. Lenfosit ve eozinofil sayısı düşer. Kediler strese daha çabuk yanıt oluşturur. WBC: 15.000-25.000 arasındadır. Eğer 25 binden fazla ise stresle alakası yoktur.
3- Akut enfeksiyon: Bakteri, diğer enfeksiyözler, tümörler ve doku nekrozu neden olur. Sola kayma olur. İmmun hastalıklar IMHA ve IMPA’dır.
4- Diğer nedenler: Lösemi, metabolik üremi, hipertiroidizm, hemolizis ve tümörlerdir. Yangı en spesifik olarak nonsegmentli nötrofillerde (N-seg) gerçek artış olan sola kayma ile ortaya konulur .
YANGI: Yangı yaygın ve önemli bir laboratuvar teşhistir. Çoğu yangısal gelişmeler nötrofillerle ilgilidir. Nötrofilik cevap genellikle enfeksiyonlar, doku nekrozu ve immun hastalıklarda oluşur. Bu nedenle, nötrofili/lökositozis sola kaymanın en yaygın nedeni aktif yangıdır. Nötrofiller irinli veya eksudatif yangıda baskındır. Diğer lökositler diğer yangısal formla ilgilidir ve irinli hastalıkların çok az veya değişken bileşenleridir.
Sola kaymanın şiddeti N-seg nötrofillerin gerçek sayısıyla gösterilir. Kanda görülen nötrofillerin formları bant nötrofiller, metamyelositler, myelositler ve hatta promyelositlerdir. Erişkin nötrofiller kemik iliğinden öncelikle ayrıldıklarından, sola kayma çoğunlukla bant nötrofillerle oluşturulur. Bant nötrofillerden daha genç nötrofiller, daha şiddetli sola kaymayı gösterir ve sola kaymanın şiddeti yangısal cevabın şiddetini yansıtır. Köpek ve kedilerde >1000 N-seg/mm3 olması genellikle purulent-eksudatif gelişmeleri gösterir. Daha hafif sola kaymalar (300-1000 N-seg//mm3), irinli olmayan hastalıklarda (hemorajik, kataral veya irin olmayan granülomatöz hastalıklar) oluşur.
Köpeklerde hazırlanan sürme preparatlarda eritrositlerde rulo oluşumunun görülmesi, yangı olduğunu destekler. Köpek ve kedilerde lökogram oldukça duyarlı olduğundan fibrinojen ve diğer akut faz proteinler genellikle ölçülmezler.
Çoğunlukla erişkin olmayan tüm nötrofiller, N-segmentli nötrofil kategorisi içinde yer alır. Pek çok myelosit ve metamyelosit varsa, sola kaymanın şiddeti gizlenir, çünkü, N-segmentli bant nötrofiller olması beklenir. Bant nötrofiller azalır ve metamyelositler ve myelositler salınırsa, büyük doku ihtiyacı ve nötrofil tüketimi vardır demektir.
Metamyelositler, myelositler ve promyelositlerin yüzdeleri ve absulut sayıları belirlenmişse, sola kaymanın şiddetine daha iyi karar verilir. Çok fazla sayıda blast hücreleri veya düzensiz olgunlaşma yapıları granülositik lösemiyi gösterir.
Bakteriyel enfeksiyonlar nötrofili ve sola kaymanın en yaygın nedenidir. Bununla beraber, pek çok yangısal gelişmeler septik değildir. Böylece, yangı enfeksiyonu ifade etmez. Örneğin bazı immun hastalıklarda rejeneratif sola kayma yaygın olarak oluşurken, yangının nonseptik nedenleri hemoraji, nekroz, pankreatitis, kimyasal etkenler, ilaç toksisitesi, tümörler ve toksik (endotoksin) etkenler önemli sola kayma olmaksızın nötrofiliye neden olabilir. Kronik hafif şiddette lokalize enfeksiyonlarda (örneğin sistitis gibi yüzeysel yangı), sola kayma ender olarak oluşur. Lökositozisin büyüklüğü minimum düzeydedir veya hiç lökositozis şekillenmez. Nötrofili aynı zamanda postoperatif dönemde gelişebilir. Nötrofilinin diğer daha ender nedenleri arasında, parazitik ve mikotik enfeksiyonlar ve endojen kortikosteroid sekresyonuna neden olan tümörler bulunur.
Toksinlerin ve gebelik toksemisinin, belirgin nötrofiliye neden olabileceği unutulmamalıdır. Böylece, nötrofili her zaman enfeksiyon veya doku hasarını göstermez. Yangısal hastalığın mevcudiyetini ortaya koymak, prognozu belirlemek ve iyileşmeyi takip etmek için tam kan sayımı endikedir. Tam kan sayımı, sepsis veya spesifik etiyolojik ajanları ortaya koymaz veya yangının lokalizasyonunu göstermez. Nedeni ve/veya hastalığın lokalizasyonunu belirlemek için ilave testlerin uygulanması (sitoloji, kültür ve serum kimyası) gereklidir.
Zamanla ilgili değişiklikler: Tipik bir yangısal gelişmede şiddetli sola kaymanın hastalığın erken dönemlerinde gelişmesi beklenir. Kemik iliğindeki segmentli nötrofil deposunun azalmasını takiben, olgunlaşma deposundaki bant nötrofiller ve metamyelositler salınır. Günler sonra kemik iliğindeki myeloid hiperplazisi ve yeterli olgunlaşma sağlanarak nötrofillerin yeterli oranda üretimi sağlanmalıdır. Böylece, sola kaymanın şiddeti azalır. Doku yangısı azalırken, kemik iliğindeki hücrelerin çoğu kan içine salınmadan önce erginleşmeli ve yeterli üretim oranına ulaşmalıdır. Böylece, kronik gelişmelerde çok az veya hiç sola kayma olmayabilir ve lökositozisin büyüklüğü minimal düzeydedir veya hiç lökositozis şekillenmez. Kronik fazın belirlenmesi diğer bilgiler olmadan (örneğin sitolojiyle eksudatın gözlenmesi) çok zordur.
Prognoz: Yangıda nötrofili/lökositozis veya nötropeni/lökopeninin büyüklüğü, kemik iliği üretimi ve doku ihtiyacı dengesini yansıtır. Lökositozis, nötrofili ve rejeneratif sola kaymanın büyüklüğü, kemik iliği ve doku ihtiyacı arasındaki uygun bir dengenin göstergesidir. Ancak önemli derecede sitoplazmik toksisitenin olması, prognozun iyi olmadığını gösterir. Lökositozisin ve sola kaymanın büyüklüğü göz önünde tutulmalıdır. Kemik iliği yangısal cevaba sola kaymada görüldüğü gibi cevap veriyorsa, yangı çok şiddetli olmadıkça köpek ve kedilerde lökositozisin görülmesi gerekir. Dejeneratif sola kayma, total nötrofil sayısının normal veya düşük, olgun olmayan nötrofil sayısının ise erişkin nötrofil sayısından fazla olmasıdır. Bu, prognozun kötü olduğunu gösteren klasik lökogram bulgusudur. Lökopeninin çok şiddetli olması (Örneğin <600 lökosit/mm3) sonucu, erişkin olmayan nötrofillerin gerçek sayısındaki artış belirlenemeyebilir. Böylece, sola kayma yoktur ve bu nedenle dejeneratif sola kayma da yoktur. Tek başlarına lökopeni ve nötropeni kötü prognostik semptomlardır. Bu durumda ya kemik iliği üretimi yetersizdir ya da dokularda nötrofil kullanımı fazladır veya her ikisi de mevcuttur. Köpeklerin parvovirus enfeksiyonlarının erken dönemlerinde görülen lökopeni/nötropeni, nötrofillerin bağırsak içinde belirgin kaybıyla birlikte virusun granülopoezisi etkilemesinden kaynaklanır.
Lösemik reaksiyon, granülositik lösemiye benzeyen belirgin bir lökositozistir (50.000-100.000 lökosit/mm3). Kemik iliği uyarımının büyüklüğü ciddi bir problem olduğunu gösterdiğinden, prognoz kötüdür. Şiddetli nötrofiliye rağmen hastalık düzeltilemez. Örneğin piyometralı bir kedide uterusta çok fazla miktarda irin bulunabilir. Uygun drenaj olmaksızın eksüdatif gelişmeler tedavi edilemez. Kötü drenajın yanında, köpekte granülositopatik sendrom benzeri fonksiyonel defekt vardır. Bu durumda, nötrofillerin bakterileri etkili bir şekilde öldürme yetenekleri yoktur. Lösemik reaksiyonların diğer bazı nedenleri arasında sedasyon ve östrojen toksikasyonu bulunur.
STRES/ STEROİDLER: Yangısal olmayan nötrofilinin en yaygın nedeni kortikosteroid fazlalığıdır. Endojen veya ekzojen kaynaklı olabilir. Nötrofiliden başka kortikosteroidler lenfosit, eozinofil ve bazı türlerde monosit sayılarını etkileyebilirler. Dolaşımdaki lenfosit ve eozinofillerin sayısı azalır. Köpek ve bazen kedilerde monosit sayıları artar. Bu değişiklikler stres lökogram olarak ifade edilir.
Endojen kortikosteroidler çoğunlukla stres sonucu salınır. Yaygın stres oluşturan faktörler arasında aşırı yüksek veya düşük vücut ısısı, ağrı, cerrahi müdahale ve travma bulunur. Hiperadrenokortizismde olduğu gibi, ekzojen kortikosteroid tedavisi de nötrofili oluşturur. Kortikosteroidler marjinal depodaki nötrofillerin periferal dolaşıma geçmelerini sağlayarak nötrofiliye neden olurlar. Buna ilaveten, kemik iliğinden nötrofillerin salınma oranları artar ve kortikosteroidlerin etkisiyle nötrofillerin yarı ömürleri uzar. Nötrofiller yaşları nedeniyle hipersegmentli olurlar. Bu nedenle kortikosteroidlerin oluşturduğu nötrofili, dolaşımda hipersegmentli nötrofillerin bulunmasıyla karakterizedir. Kemik iliğinden nötrofillerin salınma oranı artmış olduğundan, periferal kanda bazı bant nötrofiller görülebilir. Ancak bant nötrofillerin gerçek sayısındaki artış az olduğundan, önemli derecede sola kayma olmaz. Nötrofilinin büyüklüğü zamanla azalır, ancak plazma glikokortikoid konsantrasyonları yüksek oldukça lenfopeni ve eozinopeni devam eder. Örneğin, Cushing hastalığı olan çoğu köpekte lenfopeni ve eozinopeni ile birlikte normal nötrofil sayısı vardır.
EGZERSİZ/EPİNEFRİN ETKİSİ: Geçici fizyolojik lökositozis, hayvanlarda egzersiz ve korku nedeniyle epinefrin salınımı sonucu oluşur. Kan total nötrofil deposunda gerçekte bir artış yoktur. Sadece MNP’dan CNP’ye kayma vardır. Sola kayma olmaksızın nötrofili ve lenfositozis olur. Nötrofil sayısındaki artış normal sayının iki mislini geçmez. Kedilerde lenfositozis, nötrofiliden daha büyük olabilir. Köpeklerde fizyolojik lökositozisin belirlenmesi güçtür. Çünkü değişiklikler hafif düzeydedir ve çoğunlukla referans değerler arasında kalır. Kedilerde fizyolojik lökositozisin büyüklüğü daha fazladır. Çünkü, kedilerin marjinal deposu dolaşımdaki depodan 3 misli daha fazladır. Genç hayvanlar erişkinlerden daha şiddetli cevap verirler. Yavru köpek ve kedilerde venöz punksiyon sırasında oluşan heyecana bağlı olarak, çoğunlukla fizyolojik lökositozis gelişir. Bu cevap erişkin nötrofili ve lenfositozisle karakterizedir.
TOKSİK DEĞİŞİKLİK: Toksik değişim şiddetli yangısal hastalıkta, özellikle ciddi bakteriyel enfeksiyonlarda ve IMHA’da nötrofillerin morfolojik anormalliklerini ifade eder. Bu değişiklikler, serbest bırakılmadan önce kemik iliğinde ortaya çıkar ve granülopoezin yoğun uyarımının bir sonucu olarak, artmış nötrofil devir hızı ve azalmış olgunlaşma süresi ile ilişkilidir. Bazı ilaçlar ve toksinler benzer morfolojik değişikliklere neden olabilir.
Toksik değişiklikler şunlardır:
Olgunlaşma sorunları sırasında granül ve membran bütünlüğünün kaybı nedeniyle sitoplazmik vokuolleşme
Artan atık sitoplazmık RNA’nın sonucu olarak sitoplazmik bazofili artışı
Döhle cisimcikleri, gri-mavi intrasitoplazmik inkülüzyonlardır. Döhle cisimcikleri, kedilerde normalde de az sayıda bulunabilirler. Kedilerde toksik değişikliğin göstergesi olabilmeleri için çok sayıda olmaları gerekir.
Toksik granülleşme, primer granüllerde asit mukopolisakkaritlerin miktarının artmasından dolayıdır.
Dev nötrofiller ve çekirdekte şişme
Ortası boş, etrafı yoğun çekirdekler (Romanowsky boyama ile normal nötrofilin aksine genellikle ikincil granüller mevcuttur)

A’da gözlenen olgun bir nötrofil; sitoplazma açık renkte, çekirdekteki kromatin yoğun. B’de ise olgun bir nötrofildeki toksik değişiklik gözleniyor. Çekirdek kromatini daha az yoğun; sitoplazma ise fazla miktarda RNA bulunmasından dolayı mavimsi renkte. En sağdaki iki resimde ise oklar Döhle cisimciklerini gösteriyor

Toksik değişiklik gösteren band nötrofiller
Nötrofili nedenleri:
Fizyolojik (korku, heyecan, stres, adrenalin salınımı) Yangısal durumlar (akut/ kronik) Enfeksiyonlar (bakteriyel, fungal, protozoal, parazit,riketsiyal) Viral enfeksiyonların iyileşme dönemleri Şiddetli hemorajik ve hemolitik anemi Kimyasallara maruz kalınmasi
İmmun-ilişkili hastalıklar (Sistemik lupus eritematozus, IMHA) Poliartritis. Neoplazi (lösemi, paraneoplastik sendrom) Sekonder bakteriyel enfeksiyon Doku nekrozu Pankreatitis Pansteatitis Toksinler (endotoksin, yılan zehiri ) Kortikosteroid (endojen ya da ekzojen) Reaktif (hemoliz, hemoraji) Östrojen toksisitesi Operasyon Travma Miyeloproliferatif hastalık Akut miyeloid lösemi Kronik miyeloid lösemi Nötrofil disfonksiyonu: kalıtsal (Doberman, İrlanda setteri) ve edinsel İmmun yetmezlik sendromu Köpeklerde lökosit adhezyon eksikliği Hiperadenokortikoizm Gebelik İlaçlar ve anabolik steroidler

